Fethiye Mutlu Sonlu Masöz Tuana
Fethiye Mutlu Sonlu Masöz
Yine de Elizabeth’in, sö ylemese de, bü tü n olup bitenlerden onu görevli saydığını biliyor. Şu ya da bu olsaydın, şunu yahut bunu yapsaydın –Neyi yapsaydı acaba? Nate bilmiyor– bü tü n bunlar olmayacaktı. Bunlara sü rü klenmeyecektim, zorlanmayacaktım… Bu Elizabeth’in gö rü şü . Ona gö re sapıtmasına yol açan Nate’miş, Nate’in bu Fethiye Mutlu Sonlu Masöz tanımlanmayan başarısızlığı, Elizabeth’i çevresinde dö nü p dolaşan, “gü zel kalçaların, var” diyen ilk çılgın erkeğe vantuz şeklinde yapışmaya hazır, titrek, çaresiz bir et yığını haline getirmiş gü ya. Fakat sutyeninin ü zerindeki Aşk Kilidi’ni açmak için Chris ona ne dedi, normal olarak Nate bilemiyor. Olasılıkla, “Gü zel dal budak salmışsın” şeklinde bir şey demiş olsa gerek. Satranç oyuncuları bö yledir. Nate biliyor. Kendisi de eskiden satranç oynardı. Nate kadınların, doğrusu bazı kadınların satranç oynamayı neden seksi bulduklarım bir türlü anlayamıyor.
Fethiye Mutlu Sonlu Masöz
I˙şte o geceden beri, tam bir haftadır, Elizabeth ö ğleden sonralarını o yatakta –eskiden Nate’in olan, daha doğrusu yarısı Nate’in olan yatakta– bö yle yatarak geçiriyor. Nate de ona her gü n bir fincan çay getiriyor. Elizabeth bu çayları ö lmekte –olan– kuğu bakışlarıyla kabul ediyor; Nate bu bakışa dayanamadığı gibi, karşı da koyamıyor. Olanlar senin kabahatin, sevgilim, ama bana fincan fincan çay getirmene bir diyeceğim yok. Yetersiz bir ö zü r dileme bu. Banyodan bir aspirinle bir bardak da su getir. Teşekkü r ederim. Hadi şimdi bir yere git ve kendini kabahatlu hisset. Buna katlandığı için Nate enayinin biri bulunduğunu düşünüyor; iyi bir çocuk şeklinde.
Gidip ö lü yü teşhis etmek de ona dü ştü ü stelik, Elizabeth’e değil. Elizabeth’in yaralı gö zlerinin dediği şeklinde, kimse ondan gidip ö lü yü teşhis etmesini bekleyemezdi. Nate ne kadar da işgü zarca girmişti apartmana. Kendisinin yalnızca iki kez gittiği, Elizabeth’inse son iki yıldır en azından haftada bir uğradığı o apartmanda durmak, mide bulantısıyla savaşmak, kendini toparlayıp bakmaya zorlanmak korkulutu. Nate Elizabeth’in orada, onlarla birlikte odada olduğunu hissetmişti; boşluktaki bir kıvrıntı, bir gö zleyici benzer biçimde. Chris’ten daha çok, onun varlığı duyumsanıyordu. Sö ylemek gerekirse, kafa diye bir şey kalmamıştı ö lü de.
Son yorumlar